21 Mart 2012 Çarşamba

PRATİK YÜZÜK FİKİRLERİ, Kendin Yap #9

Bu aralar sürekli takı, el işi vs. yapasım var, bir süredir biriktiriyordum fikirleri :) Uygulama vakti artık...
Daha önce de dediğim gibi pratik olan şeyleri seviyorum. Öyle uzun uzuunn uğraş isteyen şeyleri pek beceremiyorum sanırım.
 3 adet yüzüğüm var göstermek istediğim...
Nette keçe ile yapılmış çok güzel aksesuarlar görüyorum, bizde de vardı keçeler. Ordan deneyeyim şansımı dedim önce...
Temel malzeme şu yuvarlak metal, altı yüzük şeklinde. Takı malzemesi satan her yerde bulunabiliyor sanırım. Dediğim gibi pratik olsun, hemen yapıştıralım olsun bitsin modunda...

İşte o modda olunca pek olmadı sanırım :) Yüzüğe uygun büyüklükte yuvarlak kesip, üzerine kalp şeklinde kestiklerimi yapıştırdım. Hatta üşenmedim, o boncuğu diktim :) Lakin pek çocuksu birşey oldu, keçeleri bıraktım bir kenara. Zaten bendeki keçeler de çok kalınmış, o yüzden küçük boyutlarda kesmesi çok zor oluyor. 
Aynı yüzük aparatının ikincisini ise, şifon ile değerlendirdim. Bir parça şifonu gelişigüzel şekilde yerleştirip, kenarlarından sıkıştırdım. Bu şekilde bile fena olmadı, hatta iki renk şifonu koyup daha renkli bir şey de elde edilebilir.

Fil figürlerini takılarda çok seviyorum, bolca almışım, şifonun üzerine fili yapıştırdım ben.

Böyle bir şey oldu. Baya sağlam yapıştı, suya girmezse hiç bir şey olmaz. Üzerine küçük boncuklar ya da farklı şekillerdeki metaller de yapıştırılabilir. aslında herşey yapıştırılabilir. Küçük boyutlardaki renkli düğmeler bile olabilir en basitinden. Şifonunda kenarlarındaki fazlalıklar kesilebilir ama ben böyle sevdim...
Çok büyük gözüktüğüne bakmayın, o benim parmaklarımın küçüklüğü :)

Parmaklarımın küçüklüğü demişken; hayatımda bi kere falan övgü aldı parmaklarım sanırım :) Bi bekleme sırasında yanımda oturan  kokoş bir teyze
"ayy parmakların ne kadar küçük, keman falan mı çalıyosun yoksa?" 
diye sordu. Ben de tesadüf keman kursuna gidiyorum -ama çalamıyorum, yaş olmuş 22 nereye çalacaksın- Hemen atladım tabi
 "evet :)"
Sonra kendisinin avrupada yaşadığından bahsetmeye başladı, oğluda İspanya`da yaşıyormuş vs.. Bak gene tesadüfe, ben de bi kaç ay önce İspanya`dan gelmemişmiyim :)) Dedim hemen tabi teyzeye :)
"Öğrenim için mi gittin ?" diye sordu.
"Evet" dedim -Erasmus- :)
Bi anda teyzenin gözünde, keman çalan Avrupa`da öğrenim görmüş bi kız oluverdim :)) Valla çok stresli bir ortamdaydım ve hiç de bozuntuya vermedim, gayet hoşuma gitti. 
Ama aslında durum şu, keman evde yatıyor, değil bir şey çalmak "la ver" deseler veremem şu an yani, o derece ve Erasmus`da öğrenim amaçlı bir şey değil tamamen Avrupa`yı gezelim görelim tadında, okula bile pek uğramadığımız bir 6 aydı :))

Neyse bir tane daha yüzük var;
bu yüzük aparatını da yine malzemeciden almıştım, güzel gözüküyor, yaparız bir şeyler diyerekten... Önünde duran delikli kısım sanki birşeyler sarkıtmaya, taş, boncuk falan takmaya daha müsait ama ben sıkıldım sallantılı şeylerden bu ara. Hiç hoş gelmiyor gözüme...

Bu derinin rengi, hoş sezon renklerinden birisi olunca onu geçiriverdim üzerinden ve böyle oldu.


En basiti de bu oldu sanırım. Şu ilkbahar-yaz sezonu için her yerde olan yeşil-mavi arası tonlamalar çok hoşuma gitse de,  şimdiden o kadar çok gördüm ki, o renk giysi alırmıyım bilemiyorum. Ama aksesuarlarda kullanmaktan geri kalmam. Bu renklerde oje ile eski kolyemi boyadım bir de, onu bir sonraki postta yazacağım...


Bloğumdaki yeni postlardan ve paylaşımlarımdan haberdar olmak isterseniz Facebooktan da takip edebilirsiniz...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder