Yeni yıl... Bu gece çok düşündüm hangi elbisemi giysem, evdeki eskilerle olur mu? olmaz yeni elbise almak şart dedim. Hangi partiye gitsem, ne şekilde eğlencenin dibine vursam ve blokcuğuma hangi müstesna fotoları koysam. 2 seçeneğim vardı ya İstanbul`daki arkadaşlarımın (ki üniversiteden en yakın arkadaşlarım) davetine katılıcaktım ya da Antalya`da sevgilimle birlikte geçiricektim. Karara çabuk vardım. Yine her zaman ki gibi annemin otoritesi ağır bastı, evde oturup kalmam yetmezmiş gibi bir de dün şehir dışında olmam sebebi ile temizliğe yardım etmediğim için azar işiterek geçirdim günün çoğunu ve sonuç olarak çektim battaniyemi üstüme aldım bilgisayarımı kucağıma, tvye bakıyorum.
Keyifsiz olduğum zamanlarda tazmanya canavarını hep kendime yakın hissediyorum nedense. Napalım bu sene de böyle oldu (sanki diğer seneler farklı olmuş gibi) Battaniyemle ve bilgisayarımla yeni yıl konseptini yakaladım ama :) Hediyelerin de hepsi aksi gibi günler öncesinden verildi. Bu güne hediye falan kalmadı. Bende marketten kendime hediye olarak Uykusuz 2012 takvimi aldım yanında da Miller...
Bir de saolsun Okan Bayulgen benim gibi evde olmak zorunda olanları düşünüp canlı yayın yapıyor ve Halil Sezai`yi de kandırmış :) Hatta şu anda başladı program ama konuya direk Van`dan girince şuanki halime mutlu olmaktan başka seçeneğim yokmuş gibi. Neyse sonuç olarak bu gece Okan`ın dediği gibi ben de yanlızlığıma kaçıyorum ve bu geceyi en iyi şekilde idare etmeye çalışıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder