Bu iş artık ciddi ciddi sinirlerimi bozmaya başladı. Evde o kadar çok kozmetik ürünü biriktirmişim ki... "Ne güzel işte, nesi var" diyorsanız şu şekilde açıklayayım.
Bir kısmının süresi geçiyor, çoğundan sıkılıyorum, evde ufak çaplı bir kozmetik dağı oluşuyor. En basit hali ile ısraf yani... Bu yazıyı yazmak için bir kaç fotoğraf çekeyim dedim. Daha da sinirim bozuldu... Sandığımdan daha fazlası varmış. Hep kampanyalara indirimlere kanmamın sonucudur bunlar...
Ben normalde malının kıymetini bilen bir insanımdır. Her şeyimi temiz, titiz kullanırım, yepyeni kalır ama iş kozmetiğe gelince sanki bedava bulmuşum gibi alıp alıp yarım bırakmışım...
Mesela parfümler, deodorantlar...
Mavi şişedeki Davidoff`u bilmem ne sitesinin bilmem ne kampanyasından almıştım, daha kullanmak nasip olmadı, kenarda sırasını bekliyor. Deodorantların bazıları da öyle, bazıları da yarım yarım. Avon parfümler desen; sıkılıp burun kıvırdıklarım... Bu resmi çekip masanın üzerini topladıktan sonra, çekmecenin derinliklerinden 1-2 tane daha çıktı.
İyi de ben deodorant kullanmayı sevmiyorum ki, ne demeye almışım bunları...
Önce ürünleri sınıflandırıp, o şekilde resimlerini çekmek istedim ama sonra "boşver" dedim... Evdeki stok ürünlerimi şu şekilde tek resimle anlatmak istiyorum size...
Yanlış anlaşılmasın, bunlar hali hazırda kullandığım ürünler değil. Bir kısmı kullanılmak için sıra bekleyen, bir kısmı da yarım bıraktığım ürünler... 3-5 tanesi hediye, promosyon falan desek gerisine ufak çaplı bir servet dökmüşüm...
"Bu indirim kaçmaz"
"Sadece bu güne özel %40 indirim"
"O`nu alana bu bedava"
İşte sonucu bu... Yahu insan kağıt mendili bile stoklar mı ?
Bir de işin makyaj malzemesi boyutu var ki, içler acısı... Zamanında düşünmeden para verip aldığım şeylerin çoğunu kullanmak istemiyorum şimdi...
Mesela farlar... Pahalı şeyler değiller ama zamanında beğenip almışım... Hangisini kullanıyorum peki ? en son aldığım Karl Lagerfeld farlar vardı. Onların kalitesini o kadar sevdim ki, bunların hepsi gözümden düştü şimdi.
Ayrıca göz makyajını çok sevmediğimi de söyleyeceğim şimdi ama kendimden soğudum resmen yaa :((
Bunları alacağıma 2-3 tanesinin parasına adam gibi bir şey alsaymışım keşke... Hem daha az para harcamış, hem daha kaliteli hem de daha çok içime sinen ürünler kullanmış olurdum... Bundan sonra felsefem budur... "Az aslında çoktur" diye bir söz okumuştum bir yerlerde... Ne kadar da doğru...
Bunlarda pek sevgili rujlarım, glosslarım... Aynı durum burada da söz konusu. Tamam insanın ruju 2-3 tane olmaz. Ruj, oje gibi ürünlerde "yeter sayı" nedir, ya da var mıdır bilmiyorum ama bunlar benim için fazla...
Çoğu birbiri birbirine yakın, benzer tonlar. Son zamanlarda hangilerini kullanıyorum peki ?
Bu ikisine gidiyor elim hep son zamanlarda. Diğerleri öyle çekmecede bekliyor. Bu liste böyle uzayıp gider. Daha bunun ojesi var, fondoteni var, rimeli var, cilt bakım ürünleri var...
Ben de bitirme projesi falan yapayım desem, kurtarmaz :) Diyeceğim o ki; ben bu elimdekileri tez yoldan tüketmeye bakıyorum ve artık gerçekten ihtiyacım olduğunda, gerçekten içime sinen ürünü alıyorum.
Binbir türlü markanın olması, bir çok ürünün görünürde birbiri ile aynı olması daha da çok tetikliyor bu durumu. E bizimde isteme güdümüzün sonu, sınırı yok... Kolay alınıyor, kolayca da gözden çıkarılıyor, bir kıymeti olmuyor... Ben bu moddan çıkıyorum...
Bu doğrultuda; bloglara daha da sıkı tutunuyorum. Aslında birilerinin bizden önce alıp, resmini çekmesi, denemesi bu durumda süper bir hizmet oluyor :) "Kim ne yazmış, nasıl yorumlamış, bana uyar mı uymaz mı ?" diye bakıp, her gördüğümüze atlamadan daha bilinçli alışveriş yapmamıza olanak sağlıyor. Haa ama tabiyki her ürüne "Muhteşem, şöyle ayıldım, böyle bayıldım" yazan blogların gazına gelmemek lazım bu arada...
Siz söyleyin, siz de durumlar nasıl ? Daha beter durumlar içerisinde olanlar var mı çok merak ediyorum :)
Not: Umarım bu postu aileden birisi, özellikle de babam görmez :) Artık istesem de hiç bir şey alamıyormuşum mesela :)) Kendi kendimi ateşe attım resmen, hayırlısı :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder