26 Ağustos 2012 Pazar

BU PAZARI DEĞİŞİM GÜNÜ İLAN ETTİM

Ben bu günü kendime bakım ve değişim günü ilan ediyorum. Kimler benimle ? Aslında bu yazıyı o kadar uzun yazabilirim ki... Bahsettiğim olay "değişim" Sanırım kızların hep aradığı şey. Hem fiziksel değişimden hem de nicedir yapmak istediğim şeyleri artık yapmaktan bahsediyorum. 

Önce köklü bir bakım lazım: 
Yüz maskesi, saç maskesi, el ayak bakım kremleri, manikür pedikür, pilling, saç maskesi... Aklıma gelen her türlü vücut bakımından başlıyorum. Bakım olayı tamamsa şimdi azıcık değişim zamanı.

Saçlar tabiyki :) Saç rengimi değiştirmeye kararlıydım bir süredir. Uzun süre açık karamel tonlarında kullandığım saçım, bir süredir koyu karamel. Şimdi daha koyu bir renk ile kendi saç rengime döneyim diyorum. Belki uçlarını boyamadan bırakırım. Arada çok fazla ton farkı olmayacağı için, uçları hafif açık renk olur, daha hoş durabilir. (Bu arada Loreal`in saç boyalarını tavsiye ederim denemediyseniz.) Saçımı kestirdiğim kuaförden epeyce uzak olmasam, kesin saçlarımı da kestirirdim bu gün. Belki siz boyamak yerine saç modeliniz değiştirmeyi deneyebilirsiniz. 
Bana ikiside fazla gelir, hemen öyle değiştiremem derseniz (demeyin bence, azıcık cesaret edin :) en azından saçınızı değişik bir tarzda toplayın ya da farklı bir fön uygulayın. Düz saçlarınıza su dalgası deneyin mesela, ya da önden bir tutamı örülmüş romantik saç modellerinden deneyin.


Saçlarda hazırsa makyaja gelelim. Her zaman yaptığınız gibi yapmayın makyajınızı. Örneğin ben bu gün bronz tonlarda yapacağım. Bronz allık, altın sarısı ve kahve tonlarında farlar ve ona uygun tonlarda ruj olabilir. Her gün kullandığınız allığı arada bir değiştirmek bile insanın havasını değiştiriyor. Ya da eyelinerınızı her zamankinden daha değişik sürmeye çalışın.




Bir de kıyafet işini hallettik mi tamamdır. Ama doğru ama yanlış herkesin benimsediği bir tarzı vardır elbet. ama madem bu gün değişim günü, dolabın köşesinde yatan o elbiseyi ya da bayılarak aldığınız o bluzu giyme vaktidir. Mesela benim  o tarz giysilerim çok var. Severek alırım, bu gün bunları giyeyim derim ama sonra "ay rahat edemedim, dar durdu, aman şimdi kim yürüyecek topuklularla" der çıkartırım.

Mesela geçenlerde aldığım portföy çantayı kullanacağım ben bu gün. Rahatıma o kadar düşkünüm ki, askısız çanta taşımaya bile üşeniyorum düşünün artık...

Benim bir günde yapmayı planladıklarım bunlar ama uzun vadeli planlarımda var tabiyki. aklımda şöyle bir dolaşan tilkiler; ciddi bir klinikte cilt bakımı, diş beyazlatma, kilo verme vs.

Bir de yapmadığım için içime dert olanlar var. Onlar için de bu haftayı seçtim kendime. Kararlıyım. 
Mesela bu hafta hiç kola içmeyeceğim. (O kadar çok içiyorum ki, inanılmaz da suçluluk hissediyorum) Bir hafta kola içmeden durabilirim sanırım. Su. Bol bol su içeceğim. (su içmem gereken miktarda kola, kola içmem gereken miktarda su içiyorum) Bu işte bir terslik var. Abur cubur ve paketli gıdalardan uzak duracağım. Meyveli yoğurt ve dondurma her zaman daha iyi. Özetle 1 hafta boyunca adam gibi beslenmeye kararlıyım. 1 hafta sonunda bakalım cildimde, kilomda bir değişiklik olacak  mı, bunları yemek ve diğerlerinini yememek çok mu zormuş...

Son olarak bir de, ne zamandır izlemek istedğim "Sex and the City" dizisine başladım. 

Eminim sizinde ne zamandır aklınızda olan ama bir türlü yapamadığınız, ertelediğiniz şeyler vardır. Saç boyamak, modelini değiştirmek, daha sağlık beslenmek. Belki bronzlaşmak, belki yürüyüş yapmak. Ne zamandır izlemek istediğiniz o diziye başlamak (Mad Man, Lost, Sex and the City, How I Met Your Mother)  ya da hep aklınızda olan o fantastik kitap serisine başlamak. (Açlık Oyunları güzel bir seçenek olabilir) 



Daha aklıma gelen çok şey var ama şimdilik bu kadar yeter. Ben şimdi cilt bakımı ve saç boyama olaylarına gidiyorum. Bu hafta içinde kendime belirlediğim hedef sağlıklı beslemek. Eğer 1 hafta boyunca becerebilirsem  kendime küçük bir (belki de büyük, bilemedim şimdi) hediye alırım ve en önemlisi gerisi getirmek için cesaretim olur.

Şimdi tekrar soruyorum, kim benimle ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder