İLK HEDEFİMİZ TRİWA

Triwa saatlere bir süredir gözüm takılıyordu, hoş saatler. Ama yazlık modellerini görünce bayıldım resmen. zten yaz gelince kolları rengarenk bilekliklerle doldurmak farz oluyor. Bir kolda antin kuntin binbir renk incik boncuk bir kolda metal kayışlı saat olmuyor, olmuyor... Aslında yazın da deri kayışlı saatler pek çekilmiyor ama bunlar seve seve çekilecek cinsten olmuşlar...

Kadran renkleri ve kayış modellerini çok sevdim. Gerçekten de dedikleri gibi saat değil aksesuar mantığı var.

Mürdüm ile yeşilin uyumuna bakarmısınız :)

Hepsi güzel de ben bu ikisi ile aşk yaşıyorum şu anda. Renkli saç örgüsüne, kadrandaki desene, kayıştaki zımbalara ve resmen göz kırpan masmavi gözlere bayıldımmmm. Neymiş şimdi; ilk hedefimiz Triwaaa :)

Diğer modellere, fiyatlarına nerelerden bulabileceğinize vs. bakmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz; twiraturkey

Beyaz Zambak Çiçek ve Yapraklarındaki Şifa

Beyaz zambak diğer adıyla çayır zambağı. Beyaz zambak yaprağı, yaralar, kesikler ve yanıklar için klasik ev ilacı olarak kullanılmaktadır, Ayrıca deride kabarcıklar, şarbon yaraları içinde şifalı bir bitkidir. beyaz zambak çiçeği kapalı bir şişe su içinde bekletilirve bu su "göz ağrısına karşı" kullanılır.
Alkol içinde bekletilen beyaz zambak çiçekleri ve yaprakları "cilt lekelerine" karşı kullanılır.

Beyaz zambak çiçekleri krem haline getirilir ve bu krem yaralara karşı kullanılır. Beyaz zambak çiçekleri ile yapılan bitki çayı kan temizlemek için bire birdir. Ayrıca beyaz yonca ve şakayık kökü ile karıştırılarak, leucorrhea (Kadınlarda görülen beyaz akıntı) karşı kullanılır.

Haşlanmış zambak kökü enfekte yaralar ve göğüs üzerine sürülerek öksürük giderilmesinde kullanılır. Ayrıca haşlanmış zambak kökü merhem halinde kaşlara sürüldüğünde "kaş büyümesini" teşvik eder. Beyaz zambak kökü püre haline getirilerek küçük bir tencereye yerleştirilir, içine bir miktar balmumu eklenir ve iyice kaynatılır ve elde edilen akışkan su yatmadan önce kaşlara sürülür.

Yaprakları bakteri öldürücü, iyileştirici ve sikatriks etkiye sahiptir. Dahili ve harici çeşitli yaraları tedavi etmek için kullanılabilirler. Bu yapraklar, ağrıyı hafifletilmek için de yararlıdır. Ayrıca, bronşiyal sekresyonları için balgam sökücü olarak da kullanılabilir. Ayrıca "sinir sistemi" üzerinde sakinleştirici etkisi için de kullanılabilir . Aynı zamanda "kalp hastalıkları" için yararlıdır.
Devamını Oku »

DUTY FREE`DE NE VAR NE YOK ?

Daha önce bir kaç kere daha yurt dışına çıkmıştım ama ilginç şekilde hiç birinde duty free ilgimi çekmemişti. Aslında pek ilginç sayılmaz. O zaman öğrenci harçlığımızla kılı kılına para ile geziyorduk :) Haliyle duty free`den birşey alacak para olmayınca, incelemeye de gerek duymamışım heralde. Ama son seferde baştan araştırma yapıp gittim resmen. Özellikle kozmetik üzerine yoğunlaşmıştım. Buradaki fiyatlarına falan baktım karşılaştırabilmek için, neler alabileceğimi düşündüm ama sonuç gene pek farklı olmadı...

Daha önce yurt dışına çıkmamış olanlar ya da benim gibi çıkıpta fark etmemiş olanlar için önce duty freede hangi kozmetik markaları vardı, hatırladığım kadarı ile onu yazayım...

Clinique, Este Lauder, YSL, Clarins, Lancome`da vardı sanırım. Bunlar hatırladıklarım ama nelerin olmadığını daha iyi hatırlıyorum.

Mesela ben özellikle MAC ve Nars hayali ile gitmiştim ama malesef bu markalar yok :( Ben bu sefer alışveriş için hazırlıklı gittim ya alacak birşey bulamadım doğal olarak. Zaten hep öyle olmaz mı ?

Kozmetik haricinde neredeyse her marka parfüm var klasik olarak. Parfümlerin fiyatları çok değişiyor tabiyki ama 35-40 €`a EDT`ler bulabilirsiniz. Aynı markaların genelde hem EDT`si hem de EDP`si oluyor. EDT dah az esans içeri, EDP daha fazla esans içereni. EDP`leri de 65-80€ arasına alabilirsiniz. Tabi çok çok daha pahalı olanları da var, hepsi bu fiyata değil.

Ben ancak babama bir EDT, kendime de Clinique`den küçük bir set alabildim. Bu parfümün fiyatı 38€. Türkye`de indirim sitesinden alsanız bile 100`ün üzerinde. 

Kozmetik adına hiç bir şey almadım, zaten hep bi acele etme durumu oluyor yolculuklarda bende. Sadece bu seti aldım. En azından mantıklı bir hareket yapmışım :) 

Clinique anti-blemish 3`lü set. Aslında hiç araştırdığım ya da bildiğim bir ürün değildi ama Clinique ürünlerinden denemek istiyordum. Normalde 3 parçalı bu tarz bi set almaya kalksanız 250 lirayı geçiyor fiyat. Şu sıralar böyle bir masraf yapmayı düşünmüyordum. Üstelik yapsam bile sonuç beklediğim gibi çıkmayınca çok acıyorum o paraya. Bakınız: en son DDF`lerde olmuştu benzer durum. 

Bu ürünler tam boy değil, biraz deneme boyu gibi. Miktarları 30ml-100ml arasında. 5-6 ay kullanılır gibi. Benim için ideal. Fiyatına gelince 3`ü birlikte 27 €`ydu. Mağaza fiyatlarını bilmiyorum ama Clinique için iyi bir fiyat gibi geldi bana. Ben bunu Paris`teki freeshoptan aldım ama Türkiye`deki freeshopta da vardı aynısı, 1 € daha fazlaydı sadece.

Bu arada yakın zamanda yurt dışına çıkacaklara önemli hatırlatma;

Türkiye`de ki (S.gökçen`e gittim ben Atatürk`te ki de aynı mı bilmiyorum) freeshop`ta 100€ ve üzerine %25 indirim hatta Yapıkredi`ye 4 taksit var. Taksit değil ama indirimden yararlanmadığıma üzüldüm. Parfüm ve kozmetik olarak yurt dışındaki freeshopla Türkiye`deki aynı. Yani acele etmeyip Clinique`i Türkiyeden almış olsaydım kendime bi tane parfüm alıp bedavaya getirebilirdim...

Her dakika yurt dışına çıkmayanlar, çıkamayanlar için yararlı olmuştur umarım. Çünkü ben gitmeden önce özellikle kozmetik olarak hangi markalar var, fiyatları nasıl diye merak ediyordum. 

Bu arada Clinique anti-blemish`leri şimdi açmıyorum. Elimdeki ürünleri bitirdikten sonra kullanıcam ama kullanmış olan birileri varsa yorumunuzu yazın lütfen :)

Gönen Sıcak Su Kaynakları (Kaplıca)

Balıkesir’ in Gönen ilçesinde yer alan sıcak su (Termal) kaynaklarıdır. Gönen kent merkezinin kuzey kesiminde bulunan kaplıcalara gelen sıcak sular, yöreden geçen fay) hattını örten ve geniş bir alan yayılan alüvyon katmanlarının gözeneklerine yerleşmiş durumdadır. Buradaki sıcak su kaynakları Eski kaynak, Çemberli kaynak ve Büyük Kanal adıyla da anılan Mermerli Kuyu’ dur.

Sıcak su kaynakları, kaplıca tesislerinin ortasındaki geniş bir parktadır. Eski kaynak suyu 52 derece, Çemberli kaynak suyu 75 derece, Mermerli Kuyu’ nun suyu da 77 derecedir. Sodyum, sülfat, bikarbonat ve klorür bakımından zengin olan bu kaynak suları, magmatik ve hipotonik sular grubundadır.

Gönen kentine 10 km kadar uzaklıkta Ekşidere Dağ Ilıcası ve Ekşidere Gençlik Suyu kaynakları daha soğuk ve çıkan suların radyoaktivitesi yüksektir. Dağ Ilıcası’ nın suyu 44 derece, Gençlik Suyu ise 18 derecedir.

Gönen Maden sularının banyo olarak romatizma, bağırsak, kan ve kadın hastalıkları, Şifalı suları ise içme kürleriyle kullanıldığında da sindirim sistemi hastalıklarında olumlu etkisi olduğu bilinir. Mide hastalıkları, Şeker hastalığı, Obesite, Gut, Karaciğer veSafra kesesi fonksiyonel yetmezlikleri, Cilt bakımı açısından ise, "Egzema, Akne, Psöriasis, Nörodermit, Kronik rezidüel ürtiker" hastalıklarına şifa sağlar. Gönen Kaplıcaları, kaplıca turizmi bakımından Türkiye çapında önem taşır ve ilgi görür.

Osmaniye Avluk Kaplıcası

Osmaniye Kadirli İlçesi Avluk Köyü Sınırlarındadır. kadirli ilçesine 15 km. mesafededir. Avluk kaplıcasının tarihi Roma dönemlerine kadar uzanır, kaplıca çevresinde Roma dönemlerine ait kalıntılar mevcuttur.
Kaplıcanın suyu mide, bağırsak, böbrek ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Killi Toprakları "Cilt Güzelliği, ciltteki akne ve siyah noktalar, cilt kırışıklığı, cilt lekeleri ve cilt bakımında" kullanılır. Aynı zamanda kaplıcanın çevresi çam ağaçları ile kaplı olup, kaplıcanın mesire yerlerindendir.

Kaplıca’ da su sıcaklığı 42-46 derece arasında değişir. Şifalı sulara sahiptir. Şifalı olan bu su kalsiyum bikarbonat ve kalsiyum sülfat bakımından oldukça zengindir. Kalsiyum dışında içinde sodyum, magnezyum, potasyum , klor, fosfor ve amonyum iyonları da vardır. Bileşiminde az miktarda da olsa radyoaktif özellikte maddeler bulunur. radyoaktif maddelerin romatizmal hastalıklara iyi geldiği için aranılan bir kaplıcadır.

Ben Bu aralar -5-

Bir gün en yakın arkadaşınız sizi arasa ve şimdiye kadar duymadığınız heyecanlı ses tonuyla evleniyorum deseydi ne yapardınız..Tahmin etmek hiç zor değil :) Elim ayağım birbirine karıştı deyiminin en güzel açıklamasını ben geçen hafta sizin yerinize öğrenmiş oldum.

Elbette her şey çok güzel oldu .Birbirini seven iki kişinin düğünü nasıl kötü olabilir ki:)Ben de onların  en mutlu günlerinde yanlarında oldum.Yaklaşık 4 gün Bursa'ya  üniversitedeki birtanecik yurt arkadaşımın yanına koştum.

Bursa'nın kına gecesi çok meşhur derler gerçekten de öyleymiş.Özellikle gelin sandalyeye oturmuş halde kızların onu zıplatması ardında da damadın gelini kucaklaması çok ilginçti.Bindallı sever misiniz bilmem ama arkadaşım pembe hastası biri olarak bindallısını pembe seçmiş.Bindallıdan çok farklıydı aynı harem kızları gibi salındı yanımızda.Normalde pek kınayla aram yoktur ama onun hatrına sol avcumda kalpli kınam var:)

Kıyafetime gelirsek kendisini 1.5 sene önce Koton'da indirimdeyken gördüm ve kaçırmadım.Kendisi hala daha mağazalarda var.Tabi ben fiyat olarak onun çeyreğine aldım diyebilirim evet o kadar uygundu!

Bilekliklerim ve ayakkabılaırm gözükmemiş ama olsun.Saçlarımı ve makyajımı kendim yaptım.{Jojee burda gururlu ses tonunu takınır öhöm öhöm:)}


 


Ben ise   evim  yapım aşamasında olduğu için kafayı yemiş bulunmaktayım.Banyomu bitirdikten sonra sıra mutfağa geldi. Beğendiğim model ise yukardaki siyah-beyaz dolaplı olan yorumunuza ihtiyacım var.

Tabi bol koşuşturmalı zamanlarımda en yakın arkadaşlarım içecekler oluyor.Bu hafta boool köpüklü cappuccino ve naneli limonata benim tercihim oldu.

 Ve her zaman mırıldanırım keep calm and carry on!

Not.Elbisenin bir beden büyüğü kaldığı için tadilat görmüştür potluklar varsa affola :)

HM`den Rengarenk Bikiniler

Ben bu gün deniz mevsimini açmaya yeltendim. Annemler sabah sahile gitmişler öğlene doğru bende yanlarına gittim. Baktım deniz çarşaf gibi millet giriyor. Bi koşu eve geri dönüp giyindim kuşandım geldim tam girmeye hazırlanıyordum ki, suya ayağımı sokmamla geri çıkmam bir oldu :) Soğukmuş... Nası giriyor millet rahat rahat anlamadım...Neyse;

Evet biliyorum H&M mağazası her yerde yok. Online satışı da yok ama bu bikinileri görünce bayıldım. Aynı şekilde aksesuarları da çok güzel. İstanbul`da ya da Ankara`da olanlar, yolu düşenler kaçırmasınlar derim. Üstelik fiyatları da inanılmaz uygun. Bir sürü alıp çeşit çeşit giymelik tam...

Bu tarz mağazalar alt ve üstü ayrı ayrı satıyorlar biliyorsunuz. Koyu renk bir alt alıp 2-3 farklı üstle kullanmak  güzel oluyor. Straplez model her ne kadar kullanışsız olsa da çok beğendim. Sadece beğenmekle kalıyorum :) Pareonun da renklerine bayıldım. Üstler 29.95, siyah alt 9.95, pareo 49.95

Straplez 29.95 diğeri 9.95

Bikiniden çok dolgu topuklulara bayıldım. Yazın bu tarz ayakkabılarla çok rahat ediyorum. Eğimi çok az olanları arıyorum ama çok da kolay bulamıyoruz zevkime göre. H&M buralarda olsaydı hemen kalkıp gider alırdım şimdi ama yok. Bikini üst 29.95, ayakkabı 69.95

Zigzaglar ve çiçekler :) İkisine de bayılıyorum. E bir de mint olursa :) Bikini üst 29.95, pareo 19.95

Bikini 29.95, ayakkabı 29.95

Fashion Against Aids koleksiyonundan. Üst 19.95, alt 19.95 ayakkabı 69.95

Üst 29.95, alt 24.95

Üst 24.95, alt 24.95

Daha fazlasına bu linkten bakalbilirsiniz...

Bektaşi Üzümü (İnka-Altın Çilek) Faydaları

Yüzyıllardır Güney Amerika'da yetiştirilen Altın Çilek, Bektaşi üzümü veya İnka çileği olarak da bilinir. Turuncu tonda ve sağlık için yararları olan altın çileğin tatlı ve ekşi bir tada sahiptir.

Bir avuç altın çilek güçlü bir antioksidan sağlar. Geleneksel halk hekimliğinde hastalıkları ve organ fonksiyonlarını iyileştirmek için kullanılır. Altın çilek sağlıklı kilo verilmesinde tercih edilen ve hazmı kolaylaştırıcı özelliği ile mükemmel sonuç alınan doğal bir besin kaynağıdır.

Altın çilek göz hastalıklarının giderilmesi ve göz güzelliği için yüz yıllardır kullanılan şifalı bir bitkidir.

Altın çilek, anti-inflamatuar ve bioflavonoids içeren aynı zamanda A vitaminleri için zengin bir kaynaktır. altın çilek, meyve salataları, çikolatalı soslar, altın çileğin kurutulmuşu ise kek ve pastalar, dondurmalar içinde kullanılabilir.

Altın çileğin faydaları, sağlıklı kilo vermek, göz güzelliği, göz bakımı, cilt bakımı, cilt kırışıklığı için faydalı bitkiler

MAVİ - İZMİR

Bir İzmir`li olarak bu haberi paylaşmasam olmazdı herhalde. Mavi meşhur İstanbul t-shirtlerinden sonra İzmir t-shirtlerini de hayata geçirmiş. Şimdilik her yerde bulunamıyorlar malesef. Hatta online satışda da bulamadım ama yakında yayılır sanırım.

Çipura rakısız ve rokasız olanıdır :)

Açıkçası daha yaratıcı birşeyler bulabilirlermiş ama gene de hoş olmuşlar. Bir de eklemeden geçemeyeciğim Adriana Lİma`nın oynadığı reklamlar ne kadar saçma olmuş yaa. Tamamen Türk erkeğinin "abazalığı" üzerine kurulmuş bir reklam gibi. O kadar güzel kızla o kadar kötü reklam...

İstanbul`da 1 gün: Pasajlar, Van Gogh Alive

Kısa bir aradan sonra döndüm. Bir kaç gün İstanbul, 3 güncük de Paris :) Aslında çok uzun bir yolculuk sayılmazdı ama ben 3 günde evini özleyenlerdenim. Paris`le ilgili yazmak istediğim çok şey var ama önce İstanbul...

Bildiğimiz İstanbul ama ben 1 günü nasıl en verimli şekilde geçiririm ona odaklandım...

İlk hedefim Van Gogh Alive sergisi oldu. Televizyondaki reklamını gördükçe "keşke Antalya`ya da gelse" diyordum. Yolum İstanbul`a düşünce bu fırsat kaçmaz dedim ve milletin "ne işin var sergide" bakışlarının arasında attım kendimi sergiye. 

Sergi Tophane`de, Antrepo 3`de. Benim de bildiğimden değil ama kolay bulunuyor :)

Biletleri kapıdan alabilirsiniz. 8 TL öğrenci, 15 TL tam bilet.

Atmosferi anlatmak için resimler çok yetersiz. Kapkaranlık bir yere giriyorsunuz, harika bir müzik eşliğinde, duvardaki kocaman resimler birbiri ile uyumlu bir şekilde bir geçit düzenliyorlar. Normalde öyle sergi mergi pek işim olmaz açıkcası :) Ama kesinlikle gittiğime deydi burası.

Bir süre daha İstanbul`da sonra da Ankara`da. Eğer gitme imkanınız varsa kaçırmayın derim.

Gerçekten de dediği gibi, çerçeve yok içindesin... Fotograf çekmek serbestti. Başta çaktırmadan çekmeye çalışıyorduk ama baktık ki herkes çekiyor, bizde suyunu çıkarttık bir süre sonra :) En kuytu köşedeki resimlerin önüne geçip bir sürü fotoğraf çektik :)

Bir klasik olarak, çıkıştaki hediyelikler de harikaydı.

Sergi Taksim`e yakın olunca, yürüyerek Taksim yolunu tuttuk. Ara sokaklarda harika butikler gördük. Hatta bitanesi :)))

Burası da Beyoğlu`na çıkmaya çalışırken rastlayabilecğiniz bir yer :) Eski adı ile Fransız yeni adı ile Cezayir sokağında. Kıbrıs Şehitleri`nin ara sokakları tadında. sokağın başındaki kocaman lale ile fotoğraf çekmeyi unutmayın! Hemen sola dönünce de Can yayınlarının binasını görebilirsiniz.

Dolaşa dolaşa Beyoğlu`na attık kendimiz. Buradaki pasajlar hakkında birşeyler okumuştum. Terkos pasajına girdik bizde. Caddenin sonunda, Paşabahçe mağazasının yanında. genelde bu pasaj için ucuz ama pek bişey yok deniyor. 

Bence o kadar kötü değildi. Alınacak birşeyler çıkar kesin. Koton`un elbiseleri vardı mesela. Gayet güzel gözüküyorlardı. bazıları gerçekten orjinal gibiydi. Bu ürünlerin defolu, ihraç fazlası falan orjinal ürünler mi yoksa taklit ürünler mi olduklarına karar veremiyorum :) Bazıları gerçekten orjinaldi sanırım :)

Ben fazla abartmadım ve sadece bunları aldım. Paris`ten alamadığım Disney ürünlerini İstanbuldan 5 liraya almak :))

Bunlarda Stradivarius, 5`er lira.

Buradan da yine caddenin sonlarında sayılabilecek Aznavur pasajına uğradık. 

Bu harika yüzüğü de oradan aldım. 5TL

Daha sonra biraz tesadüfi olarak seçtiğimiz restoran...

Yemek klubü. Mekan gayet güzel ve kalabalıktı. üst katı sıradan olsa da alt katları daha güzeldi.  Biz makarna ve salata yedik. İkisi de gayet lezzetliydi. Fiyatları da çok uygundu. 

1 kişi çorba, ana yemek, salata ve tatlı 20 liraya çıkabiliyor. Bu fiyatlara göre yemekler ve mekan gayet iyiydi. Tavsiye edilir...

İşte İstanbul`da en verimlisinden 1 gün böyle geçti :) 

PRIMADONNA'YLA BOKS RİNGİNE ÇIKARSAK

Can sıkıntısından evde yapılan bir çekimle karşı karşıyasınız sevgili blogcanlar. 

Hem de en şebermeli, en eğlenmelisinden ;)) 



Fi tarihinde kardeşcan henüz kısa pantolonlarla gezerken alınan boks eldivenlerini elime geçirdiğim gibi başladım antremana :P

Primadonna dinleyip coşmacalar, kendini ringde hissetmeler falan...




Şebermek benden, eğlenmek sizden =))



















  

FOTOĞRAF ÇEKİNMEK (..........)DIR!

 Bilenler bilir, fotoğrafın benim hayatımdaki yeri büyüktür. Yaşadığım her anı, her değişik objeyi, mekanı, yemeği, kıyafeti...  fotoğraflamak yani ölümsüzleştirmek isterim. Biliyorum ki benim gibi olanlarınız hiç de az değil. Hatta fotoğraf konusunda benden daha hastaları da mevcut, özellikle sosyal medya severlerde ;))



Bu post aracılığıyla sizin için fotoğraf çekinmek ne demek onu öğrenmek

DUMAN RENGİ

Selam canlar, nabersiniz bakalım görüşmeyeli?

Ben hastayım 3 gündür, hafta sonu yaptığımız ODTÜ çıkartması bana pek iyi gelmedi. Doğrusu yatmak dışında pek bir aktivitem yok ve bundan çooook sıkıldım. 

Amaaa henüz geçenki İstanbul fotolarımı paylaşmayı bitirememişken haftasonu yine İstanbul'a gitmek istiyorum. Hasta da olsam gezenti ruhum rahat durmuyor ;)) 








Halka filminden

Mezuniyet Gecesi Erkekler Ne Kaçırdıklarını Anlasınlar

Mezuniyet gecesi kızlar için genelde Ne Giysem sıkıntısı ile başlar, alışık olmayan bünyenin topuklu ayakkabıdan çektiği acı ile son bulur :) Asıl olan kıyafet derdidir yani... Bizim üniversite mezuniyetini hatırlıyorum, baya önceden kıyafet derdine düşmüştük, ki ben en az dert edenlerden biriydim.

Bizim mezuniyet bi teknede olmuştu. Mütevazi bir tekne :) Hatırlıyorum da, limana kadar olan arnavut kaldırımlı yolda topuklu ayakkabılar çok can sıkıcı olmuştu. Daha sonrasında bir o yana, bir bu yana sallanan teknede ayakta durmak ta aynen...

Neyse sırf mezuniyet değil, yaz mevsimi yaklaştı. Düğün, nişanda da aynı sıkıntı. Öff millet evlenir, sefasını sürer. Seni kıyafet derdi tutar. Bide takı var tabi :))

Bi kaç elbise, Fikir verir belki ...

Önce benim tarzımla başlıyorum. Siyah bir mini etek (isteğe ve bacağa bağlı olarak boyu değişebilir :)) üzerine şık bir bluz. Ben de aynen bu tarz bir şey giymiştim kendi mezuniyetimde. Beyaz V dekolteli beyaz şifon bir bluz. Hatta üzerini siyah taşlarla kendim süslemiştim. Bu sezon özellikle dantel, romantik bluzler pek moda, pek hoş. Ben fazla abartıyı sevmem.Çok para harcamak istemiyorum vs derseniz, bu tarz size göre bence.

Ben cool takılırım, tarzımı konuştururum. Bluz-etek hafif kaçar, abiye ağır kaçar derseniz bunlar tam sizlik. Ben özellikle en alttaki siyah beyaz olan iki modele bayıldımmm. Bu sezonun trendlerinde siyah-beyaz da var, hatırlatayım.

Biraz daha derli toplu bişeyler olsun. Kilo müsade etmiyor derseniz :) bunlar da var. illa hepimiz de askılı abiye giymek zorunda değiliz yanii. Malum ebiye deyince biraz derli toplu bişey bulmak zor olur. En sevmediğim şey de askılı abiye elbisenin üzerine giyilen kısa yelekler. O tarz bir seçim yapmaktansa, böyle modelere yönelmek daha iyi bence. Dantel detaylı elbiseler tam bir kurtarıcı. Gerçi siyahlar biraz ağır kaçar ama başka renklerde düşünülebilir... Ben tam ortadaki elbisenin modelini çok sevdim.

Bence olabilecek en en abartı modeller bunlar olmalı. Ki bana kalsa bunlar bile fazla. Ama vücudu, boyu müsade edene çok yakışıyor. Tam çıtı-pıtı genç kız modeli.

Bunlarda tam arada modeller. Alt sıradaki soldaki elbise çok tatlıymış gerçekten.

Ne giyerseniz giyin eğlenmeye bakın derim ama! Ben kendi mezuniyetimi çok güzel anılarla hatırlıyorum :) Çok da geçmedi yaa, o kadar yaşlanmadık daha. 2 senecik geçmiş :)

Bir de fazla abartmayın lütfen yaa, bizimkine gelinlik gibi bembayaz, upuzun abiye ile gelen vardı :) 

Tabi birde şöyle bi durum olabiliyor. "Kaç senedir fark edilememişim, siz beni bu gece görün beyler de 4 senede ne kaçırdığınız bir anlayın" şeklinde son çırpınışlar :)) 

Benim sevgilim, sınıf arkadaşım olduğundan belki de ben bi etek-bi bluz giymiştim :)

Hediye Çekilişi #4 Hediyeleşmek Güzeldir! -Sona Erdi-

Hediye çekilişi için biraz erken oldu bu sefer ama gecenin şu saatinde içimden geldi, vakit kaybetmeden yazayım dedim. Ben yarın sabah erkenden İstanbul yolcusuyum, öbür gün de Paris :)

Şu saatte işi gücü bıraktım hediye postu yazıyorum! Ama içimden geldi gerçekten, planlamamıştım. Paris biletleri bana Trendyol`dan hediye. 

Paris seyehati yanında benim hediyelerin lafı bile olmaz tabiyki ama olsun! Hediye almakta, vermekte çok güzel.

Tabi hediye postu fikri ani gelince; hediye de elimin altındakilerden oldu mecburen. Henüz  kullanmadığım makyaj malzemeleri geldi aklıma :) Hiç biri kullanılmadı, içiniz rahat olsun...

Loreal minik far; kahve ve karamel tonlarında. Klasik renkler ama olmazsa olmuyor :)

Deborah allık, hafif simli, koyu bir pembe. Özellikle bronz tende çok hoş duruyor. 

Yanında minicikde bi firçası var.

Ve Flormar Long Wearing kırmız ruj. Sürmesini bilen her bayana lazım :)

Çekilişe katılmak için: 

19 Nisan - 29 Nisan tarihleri arasında aşağıdakileri yapabilirsiniz!

PAYLAŞ: Bu postun altındaki sosyal medya butonlarından herhangi birisini kullanarak** Zorunlu

YORUM BIRAK: Bu posta yorum bırak ve mail adresini ekle**Zorunlu

BEĞEN: Facebook Twitter

BU BLOĞU İZLE: Sağdaki "izle" butonundan

Ben yollardayım, yorumları yayınlamam biraz geç olabilir. No Panic :)

Bakarsınız Paris`den de size hediye edecek bir şeyler bulurum...

Yorum bırakan, paylaşan herkese çok çok çok teşekkür ediyorum. İki defa yazılanları vs çıkardıktan sonra 47 yorum kaldı.

 Random org ile;

25 numaralı yorumun sahibi Orkidela kazandı :) 

Ulaşım bilgileri ile ilgili mail bekliyorum, sevgiler...

NE VARSA MANGO`DA VAR

Benim Mango aşkım bitmez herhalde. Bazen fiyatları abartırlar alamazsın, bazen indirimi abartırlar, "herkezde var, almayayım" dersin ama dayanamazsın... 

2012 Yaz kataloğuna göz attım, güzeller :)

Beyazlar, kremler, romantikler, nostaljikler...

Renkliler, canlılar, desenliler...

Pek tabii pasteller...

Katalogda daha fazla var, ben sevdiklerimi koydum, devamına bakmak isterseniz, burada...